Примери за използване на Bahşet на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Tanrım, bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenme gücü değiştierebileceğim şeyşeri değiştirme cesareti ve aralarındaki farkı anlayabilme bilgeliğini bahşet.
Daha sonra merhametinle bize emniyetli bir mekan ve kutsal bir uyku ve nihayetinde huzur bahşet.
Tanrım, bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabul edecek dinginliği, değiştirebileceklerimi değiştirebilecek cesareti, ve aralarındaki farkı görmemi sağlayacak bilgeliği bahşet.
Sevgili Tanrım, lütfen ailemize şans bahşet kalbimizde Tanrının olmasından dolayı çok mutluyuz ve bu mükemmel yemekler için sana şükrediyoruz ve sana ailemizi mutlulukla bir araya getirdiğin için tekrar şükürler olsun.
Tanrım, bize bugün, burada, kızıl kardeşlerimizle huzurlu bir anlaşmaya varmamız için bilgelik ve güç bahşet. Kızıl Bulutun Kampı Büyük Sioux Bölgesi Oglala Siouxun Büyük Şefi, Kızıl Bulut.
Tanrım hizmetkârların bilgelik bahşetmen için burada toplandı.
Tanrı seni bana bahşetti.
Bana ayrıcalık bahşedin, Efendimiz.
Söyle, sana ne hediyesi bahşetti?
Tanrı da onlara kumsaldaki kum taneleri kadar kuşaklar bahşetti.
Kimera kesinlikle bir şey söyledi:'' Bana ölümü bahşedin.''.
Birleşme aynı zamanda bana senin de bir parçanı bahşetti, Tahleen.
Yalvarıyorum lordum bana savaşta onurlu bir şekilde ölme şansını bahşedin.
Ceddimin ruhları, bana güç bahşedin.
Tanrı bize harika bir gün bahşetti.
Gözler aşağıya. Tanrının bahşettiği yemekleri yiyin ve şükredin.
Bahşettiler bana o gizemli varlıklar.
Kaygınızı hissedebiliyorum, Savaşın size bahşettiği ganimeti ve gücü kaybettirecek olan korkuyu.
Bize bu cenneti bahşettikleri için tanrılara şükrediyoruz.
Sizinle dans etme şerefini bana bahşederseniz memnun olurum, Bayan Bennet.