Примери за използване на Baksana на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Baksana dostum, neden gidip sana bir içki getirmiyorum?
Baksana şuna.
Çok duyarsız Evimi ne hale getirdi baksana.
Oh, baksana, Nora yarı yaşında biriyle.
Onlara baksana!
Baksana onu bulabileceğimiz-- bir yer biliyor musun, özel bir yer?
Baksana Wilson, acildeki kolu düzeltmek ister misin?
Baksana Christmas gazetede Wardın son yazısını okudum.
DNAsına baksana!
Hayır, baksana.
Bana baksana, hiç bukadar terlememiştim.
Baksana, bu kitabı satıyorum.
Baksana onlara.
Baksana, Voight ya da başka birinin hakkında
Baksana, Jarle.
Baksana dostum, rekor falan mı kırmaya çalışıyorsun?
Torpido gözüne baksana, ruhsat falan olabilir.
Doğru olanı yapmak istiyorsun ama dışarıya baksana.
Kendi işine baksana sen!
Gözlerine baksana!