Примери за използване на Balık tutmaya на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bir daha ne zaman balık tutmaya gidebilirim bilmiyorum.
Babam eskiden buraya balık tutmaya gelirdi.
Buraya dışarıdan birçok insan balık tutmaya geliyor.
Много туристи идват тук да ловят риба.Babamın bizi balık tutmaya götürdüğü göle git.
Отиди до езерото където татко ни водеше на риболов.Bu içeride yatan adamla balık tutmaya gittim.
Аз ходя за риба с един тип, който е бил в затвора.Sel olduğunda, yüzmeye veya balık tutmaya gideriz.
Когато придойде реката, отиваме Zeyna balık tutmaya gider.
Зина отиде на риболов.".Sam ve ben balık tutmaya gideceğiz.
Отиваме за риба със Сам.Okuldan nefret ediyorum. Neden balık tutmaya gitmiyoruz?
Мразя училището, не е ли по-добре Balık tutmaya gittiler ama yakında dönerler.
Отидоха на риболов, но ще се върнат скоро.ama bugün balık tutmaya gitmeliyim.
днес трябва да ходим за риба.Onu balık tutmaya falan götür.
Заведи го на риболов или нещо такова.Küçükken babam beni balık tutmaya götürürdü.
Когато бях малък, баща ми ме водеше за риба.Ve balık tutmaya gittiğimizde, Küçük viyana sosislerini getirdiğine emin olurdu.
И всеки път когато отивахме на риболов, той взимаше консерва малки виенски наденички.Deniz alçalmışken kayalarda balık tutmaya gitmiştim.
Имаше отлив и ходих за риба на камъните от другата страна.Balık tutmaya gitmeyi düşünüyorum.
Мисля да ида на риболов.Hayır, ben oğlumla balık tutmaya gideceğim.
Не, ние със сина ми ще отидем за риба.Abim, beni bir keresinde balık tutmaya götürmüştü.
Брат ми… ме заведе на риболов веднъж… в храстите.Eric mezuniyetten sonra buradan çekip gideceğini söyleyince balık tutmaya gitti.
След като Ерик му каза Umuyoruz ki, ülkemize geldiğinizde, balık tutmaya gidersiniz.
Надявам се, когато ни посетите, да отидете на риболов.
