Примери за използване на Bekleme на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Gelip seni kurtarmasını bekleme yani.
Üç aylık bekleme listesi vardı.
Hatta bekleme listemizde 100den fazla isim var.
Bekleme idi.
Günlük bekleme süresine ihtiyacın yok.
İşten sonra bir şeyler içmeye gidebilirim, bekleme beni.
Bunu izlememi bekleme. Senin için yas tutmamı da bekleme çünkü.
Beni bekleme.'' Bunu söylerken çok havalı olduğunu sandı herhalde.
Bekleme listesi var.
Önce İlginin bekleme listesindeki insanlar bile benim odamda uyuyabilirdi ama ben uyuyamazdım.
Sonunda bekleme bitti.
Artık bir bekleme oyunu oldu.
ama beni bekleme.
Lütfen benden 90 yaşındaki büyük teyzenin kulede yaşayan bir vampir olduğuna inanmamı bekleme.
Uzun bekleme için özür dileriz.
Bekleme listesi 30 kişiye kadar varabiliyor.
Bekleme beni.
Ben Adelei seviyorum ama bekleme listesinden bir hastayı çıkartamam.
Ancak ateşli silahlar bekleme süresi aşamayacağımız bir tedbir koydu.
Biri tükürük kabına para atacak olursa benden bir şey yapmamı bekleme.