Примери за използване на Beraber на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Beraber bira içebiliriz, sohbet edebiliriz.
Beraber Whartona gittik.
Beraber aynı okula gitmiştik.
Bununla beraber, yapabileceğimiz her şeyi yaptık.
Sen beraber gitmek ister misin?
Sen limuzinle git çünkü beraber olmazsak bu daha kolay olur.
Richard Hammondla beraber düşündüğümüz mükemmel bir fikirle devam ediyoruz.
Karısıyla beraber mali durumları gözden geçirdik?
Bununla beraber, Komutan, devam etmek zorundayız.
Demek düşmanla beraber Liman Paşanın anlayışını da yeneceğiz.
Beraber kiliseye gidersiniz
Beraber çay içmeye mi gittiniz?
Geziyle beraber hepimiz bayağı bir değiştik.
Onunla beraber mi sanıyorsunuz?
Seninle beraber uyumak istiyorum.
Uzağa gitmek istiyorsan, beraber…( Afrika Atasözü).
Bununla beraber, dogruluyorum.
Benimle beraber geleceği yaratmak istiyorlar.
Beraber turnedeydik ve sen eğleniyordun.
Chongla beraber buraya gel.