Примери за използване на Bilerek на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ve ikincisi Bay Berensonın bunu bilerek yaptığını sanmıyorum.
Onun bana ait olduğunu bilerek.
İçerde hala hayatta olduğunu bilerek.
Geriye bilerek düşeceğiz.
Bunu yapan kadın bir köpeğe asla bilerek zarar vermez.
Clark asla bilerek birini incitmez.
Bazıları da zihinsel. Sevdiklerimizin kaybını bilerek yaşama.
Kız kardeşinin birkaç saat içinde öleceğini bilerek nasıl konsantre olabilir?
Ben, uh, bunların olabileceğini bilerek kabul ettim.
Bilerek kendi oğlunu öldürdü.
Gerçekten dışarı çıkıp o kadını bulup buraya bilerek mi getirdin?
Francesca riski bilerek girdi bu işe.
Ancak yeniden dövüştü. Tabii bu kez bu dövüşün beyhude olduğunu bilerek.
Hiç birşeyin değişmediğini bilerek geri dönün.
Ayrıca birilerinin bunu bilerek yapmış olması da mümkün.
Onu bilerek vurdum.
Sonra bilerek yalan söylememi isteyeceksiniz.
Beni asla bilerek incitmeye çalışmayacağını biliyorum.
McQ bilerek kaybetmediğine yemin ediyordu.
Senin bilerek yanlış bir şey yapmayacağını biliyorum.