Примери за използване на Bir bak на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Dışarıya bir bak, Altı.
Şuna bak, bir bak.
Ne dediğine bir bak.
Kalinda, onunla konuşabilir misin, ne yapabileceğine bir bak.
Will, şuna bir bak.
Şu urlara bir bak. Georgia Byrdünkiler,
Sadece bir bak, bunu istiyorum.
Tüm bu eğitici kitaplara bir bak, Lizzy, bu yekpare çeperler.
Yukarı çık ve eve bir bak, ne olduğunu öğreneceksin.
Priceın satış rotasında elektrik santrali, fabrika veya onun gibi bir şeyler var mı bir bak.
Boynundaki o çıbanlara bir bak.
Calleigh, gel şuna bir bak.
Hey, yo, yo, yo, Şuna bir bak, şuna bak hele.
Pencereden dışarı bir bak!
Gwene bir bak.
Bir daha bak.
Bize bir bak. Birlikte yaşıyoruz,
Ona bunun mümkün olmayacağını söyledim ama sen yine de bir bak.
Facebookta Ambikapur devriminin sayfasına bir bak.
Evet şu yastıklara bir bak.