Примери за използване на Bir puro на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kızım bir puro barında.
Bay Bucknerın küçük bir puro kutusu vardı.
Bir puro kutusuna bomba konmuş olabileceğini düşünüyor.
Bir Puro Müzesinin.
Bana cebimden bir puro vererek başla.
Bir puro!
Gümüş bir puro tabakası.
Büyükbabam için bir puro lütfen.
Bir daha puro içemeyeceğim ve şekerleme yiyemeyeceğim.
Efendim, bir puro alabilir miyim?
Yemekten sonra iyi bir puro gibisi yoktur.
Bir puro al.
Özel bir puro kulübünün.
Sonunda ağacı devirdiğinde de bir puro yakarak kutlardı.
Şu anda Calle Ochoda bir puro dükkânı var.
Akşamları bir sallanan sandalyeye kurulur ve bir puro tüttürürdü. Bu sırada karısı pespembe ellerini önlüğüne siler ve neşeyle iki çocuklarından haber verirdi.
Ee, ben şuan senin için bir puro içiyorum… evden çıkar çıkmaz.
Bazen bir puro sadece bir purodur.
Sizi hayal kırıklığına uğratmak istemem beyler, ama benim programım bir puro, bir kadeh içki daha içtikten sonra erkenden yatmak olacak.
arada bir de güzel bir puro içmeyi severim. Balık avlarım.