Примери за използване на Bir tek sen на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Odada bunca asker dururken hâlâ mücadele eden bir tek sen varsın.
Benim için önemli olan bir tek sen varsın.
Şey, burada şal desenli eşarbı olan bir tek sen varsın, demek ki.
Tuvaleti dış dünyaya açılan bir tek sen varsın.
Bir tek sen kaldın, Squeakers.
İki yerde de olan bir tek sen varsın.
Bir tek sen mi sağ kaldın?
Markovic öldü. İkinci kopyanın kimliğini bir tek sen biliyorsun.
Bir tek sen benim iyi olduğumu düşünüyorsun.
İnsanlar birbirlerinin gözlerinin içine bakıp,'' bir tek sen varsın'' diyorlar.
Hepimiz buraya sıkıştıysak neden bunu bir tek sen htırlıyorsun?
Hepimiz burada kaldıysak neden bunu bir tek sen hatırlıyorsun?
Anlayacağın, şu an bu veranda da sorunları olan bir tek sen değilsin.
Carter, görünüşe bakılırsa Hector Alvarez ile sorunu olan bir tek sen değilmişsin.
En eski dostun olarak konuşuyorum. O çocuğu bir tek sen kurtarabilirsin.
Benim için bir tek sen varsın.
Görüyorsun kardeşim. Tanrılarla görüşen bir tek sen değilsin.
Alice, ailemizde çoğalmayan bir tek sen varsın.
Ama yapbozu bir tek sen tamamlayabilirsin.
Bir tek sen varsın bu gece*.