Примери за използване на Brown на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Brown öldü.
Brown böyle biri işte.
General Brown muhakeme gücünün etkileneceğini düşünüyor.
Lisa Brown Üniversitesine gidebilsin diye para biriktirdim.
Bay Brown, rozeti gösterin.
Doktorun referansları Cambridge ve Brown Üniversitesiinden birer doktora derecesi.
Fildişi Brown Granit.
Brown, ne biçim bir darbe yedi!
Ben buna Brown Betty diyorum.
Brown Betty adında bir şey tüttürmüş de.
Brown rakibimiz.
Brown için o kadar uğraşırken mi?
Cilalı içinde Brown Leathered ve honlanmış Rajasthan Hint Devleti.
Brown görüşmeni geçmişsin diye duydum.
Janelle Brown, amigo kızların başı.
Bay Brown, tabii gerçek ismiyse.
Brown işi ne oldu?
Brown temsilcisi vermiş.
Einstein, Brown hareketinin gerçekleşmesi için, atomların var olmaları gerektiğini kanıtladı.
Senin için gerçekten endişelendiğim için Rufusa Brown olayını anlattım.