Примери за използване на Cüret на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Cüret edemem.
Sakın beni aramaya cüret etme!
Sanki Camelota gelmeye cüret edebilirler de.
Onu kesip atmaya nasıl cüret ederler?
Benim iznim olmadan oğlumun özel hayatına müdahale etmeye nasıl cüret edersin?
Artı, sizin sosyal statünüzdeki biri sizinle karşılaşmaya cüret edemem.
Tara hakkında konuşmaya cüret etme.
Emrimizde bu büyüklükte bir silah olsaydı… bize saldırmaya cüret edemezlerdi.
Orada onu rahatsız etmeye kimse cüret etmez.
Benim sunağımı mahvetmeye nasıl cüret edersin!
Şimdiden sonra birkaç küçük şeye daha cüret edeceğim, Anne.
Sakın bunu kullanmaya cüret etme.
Ölüyü uykudan uyandırmaya kim cüret etti?
Efendim, buna asla cüret edemeyiz!
Bana vurmak ne cüret?
Büyük kardeşime saygısızlık etmeyi cüret edemem.
Oğlum hakkında konuşmaya cüret etme!
Bana karşı gelmeye nasıl cüret edersin!
Tabii ki onun izni olmadan bir şey yapmaya cüret edemem.
Ve ne olursa olsun, bir daha dönmeye cüret etme.