Примери за използване на Casusu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Geçen ay postacının bir Ulusal Güvenlik casusu olduğunu sandı.
Şu, Rahmın casusu değil mi?
Hansın ergen casusu, kızıllardan hoşlanıyor ve biyolojiden kalıyor.
Çok fazla silah, çok fazla GDO var. Ayrıca her yer Çin casusu dolu.
Ekrandaki adam serbest çalışan bir ATF casusu.
Kardeşimin ölmesine sebep olan o adi casusu bulacağım.
Casusu ben fark etmiştim, unuttun mu?
Annemle babam Votan Birliğinin casusu olarak çalışıyor.
Dante ve casusu.
Bu Amerikan casusu!
Bilebildiğim kadarıyla, o Kardasya casusu.- Kesinlikle.
Dr. Lal sağ olsun, Başhekim Callendarın casusu.
İmparatorun her yerde casusu var.
Bence o adam Wuntchın casusu.
Haydi. Bu adam bir Sovyet casusu olmaya zorlandı.
Denniston bir Sovyet casusu arıyor.
Biz Optrika casusu değiliz.
Beka Valantinenin erkek kardeşi, FTA casusu.
Doktor, gemime binen insanlardan biri Güven casusu olabilir.
Silahları buradan götürün ve casusu öldürün.