Примери за използване на Cidden на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Cidden kendi kaydını yapabiliyorsun Frances.
Cidden baba,'' Hizmetkarlar salonunu süsleriz'' mi?
Cidden kardeşimin erkek arkadaşını öldüreceğimi mi düşündün?
Eğer yaptığınızı düşündüğümüz şeyi yaptıysanız başınız cidden dertte.
Yani, cidden ne yapıyoruz burada?
Cidden, Carrie, sanki hiç seks yapmamış gibisin.
Evet, cidden.
Sana söylüyorum, dostum, bu insanlarda cidden garip bir şey var.
Bu cidden iyi tavsiyeydi.
Cidden Helen, görevin
Seni anlıyorum, cidden.
Öyle ya, onu mahvettin. Cidden kendini harika hissediyor olmalısın.
Orada cidden ne haltlar dönüyor?
Cidden, Azrail ile bakışma yarışına girmiş gibiydik
Ve sen büyürken etrafında olmadığım için cidden üzgünüm.
Cidden, bunda ne buluyorsun anlamıyorum, Kyle.
Cidden Kellyden usandığım için mi Nora Martinezi işe aldığımı düşünüyorsun?
Yani cidden, bu ne kadar kötü olabilir?
Eğlenceli olur diye düşündüm ama cidden korkunç bir şeymiş.
Jordan, cidden, neden bunları bana anlatıyorsun?