Примери за използване на Direk на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Direk tıbbi bir emre itaat etmiyorsun.
Neden beni direk öldürüp bu maskaralığa bir son vermiyorsun?
Evet, onu bugün aramaya çalıştım direk sesli mesaja düşürdü.
Direk dansı adi olmak zorunda değildir.
Direk kırılmış!
Profilimiz Shaversı direk ona ulaştırmış olabilir.
Direk miydi?
Riley, alışverişten sonra direk eve geleceksin tamam mı?
Bana direk emir verdi.
Direk yapıyor. Uzun süre onu düzeltmeye çalıştım.
Önce gidip çiftçiyi mi göreceğiz, yoksa direk havaalanına mı gideceğiz?
Direk dansı.
Direk orada olmalı. Öylesine bir gemi değil bu.
Beni direk onlara götürüyordu.
Direk gibi durmayın orda.
Okuldan sonra direk eve gel.
Direk hileciyi takip edebilecekken, kim bir haritaya ihtiyaç duyar ki?
Bu direk bir emir Ajan Milius.
Bayan Cheevus… ajan Steele geldiğinde onu direk içeri gönderin.
Direk ve Marşpiyel Kontrolü.