Примери за използване на Durduğunu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Birinin zamanı durduğunu söylemişti.
Ama neden durduğunu bilmiyoruz.
Senin orada durduğunu, benim burada oturduğumu.
Siyasetten uzak durduğunu biliyoruz Dusan
Sonra küçük büyük ölülerin tahtın önünde durduğunu gördüm.
Uzay gemilerinin Antarktikada gözlerden uzak durduğunu sanıyorduk.
Geri sayımın durduğunu fark etmişsinizdir.
Orada durduğunu gördüm ve biraz çalayım dedim.
Durduğunu biliyorum.
Önümde durduğunu hayal etmeme yol açıyor.''.
Ameliyatı neden durduğunu öğrenebilir miyim?
Neden durduğunu anlamıyorum dostum.
Uyku sırasında nefesinizin durduğunu söyleyen oldu mu?
Skorbordun durduğunu gördün, değil mi?
Kimse zamanın durduğunu bile bilmeyecek.
Onların nerede durduğunu bilmiyorum!
Kamyonetin durduğunu mu gördün?
Kalbinin durduğunu hissettim.
Kalbinin durduğunu söyledi.
Sizde ne kadar mükemmel durduğunu gördüğüm için bile ağlayabilirim.