Примери за използване на Farkettin на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Yani farkettin ki benden metresin olmamı istiyorsun?
Ne zaman farkettin?
Etkilendim. Gölgelerin içindeyken, beni farkettin. Bunu herkes yapamaz.
Oh, demek farkettin.
Ne zaman farkettin?
Sıradışı herhangi bir şey farkettin mi?
Sen nasıl farkettin?
Ve bir şey farkettin.
Ben ölüyorken küçük, beyaz bir yalanın, iş arkadaşları arasında pek de önemli olmadığını farkettin.
Lindsay, sen ve Tobias arasında fiziksel ilişkinin hiç şansı olmadığını ilk ne zaman farkettin?
Farkettin mi artık kimse çalışmıyor,
Ya kardeşimle bir sevişme seansı ile nişanlanıyorsun ya da Onun hakkında haklı olduğumu farkettin ve itiraf etmek istemiyorsun.
Olgunluk hakkında mı konuşmak istiyorsun? Belki de büyümenin zamanı geldi ve herşeye sahip olamayacağını farkettin.
sarsılıyorum♫ ♫ Tamamen sinerji, simetriyi farkettin mi ♫ ♫ Hadi incit beni,
Ha ninin senden nekadar hoşlandığı farketmez, bir gün bu sona ericek.
Kaybolduğunu farketmeden önce bunu yerine geri koymam lazım.
Pablo, farketmediysen diye söylüyorum burada avantaj bizde.
Farkettim ki, Tribbiani kadınları evlendikten sonra şişme eğiliminde oluyorlar.
Ne kadar ödediğimiz farketmez çünkü bu bizim favori kitabımız.
Takvimi kontrol ettim ve farkettim ki ikimiz de bu akşam boşuz.