Примери за използване на Güçlükler на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Borçlanma ihtiyaçları için çok sayıda değişik faiz oranlı borçlanma araçları kullandığı ve bu fonları değişik esaslara göre grup şirketlerine kullandırdığı durumlarda da güçlükler ortaya çıkar.
Ve 20. Maddelerin uygulanmasında ortaya çıkabilecek teknik güçlükler, işbu Antlaşmanın yürürlüğe girişini izleyen iki yıl içinde,
şimdi ona sırt çevirmenin, özellikle de yakın bir zamanda görevi bırakıp bırakmayacağı belirsiz olduğu için, güçlükler yaratacağını savunuyor.
kaydettiği ilerlemeyi kabul etmektedir, ancak ülkenin aşması gereken güçlükler hâlâ vardır,'' dedi.
ustalık eksikliği gibi) güçlükler dahil değerlendirmenin nasıl yapıldığının tarifi;
Banın Pazartesi günü geç saatlerde Güvenlik Konseyine sunduğu rapora göre, 17 Şubattaki bağımsızlık ilanı ve onu izleyen olaylar'' UNMIKin idari otoritesini ifa etme becerisine önemli güçlükler'' oluşturdu.
Son cumhurbaşkanlığı seçimleri ve yeni hükümetin kurulmasında yaşanan güçlükler, başta sivil ve ceza muhakemelerle ilgili bir yasa tasarısı olmak üzere önemli yasalarla ilgili
Beton temsilcisi Sasa Ciriç de,'' Karşılaştığımız güçlükler arasında, Sırbistan medyası ve kitabevlerinin kitapları sunma konusunda gösterdiği direnç de yer aldı.'' diye ekledi.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon Akdeniz adasına yapacağı üç günlük ziyaretin başında yaptığı açıklamada,'' Kıbrıs sorununun kolay çözüleceğine dair veya karşılaştığınız güçlükler konusunda yanılsamada değilim.
Sosyolog Dragutin Vasiç,'' Parasal güçlükler, konut sorunları,
ABden yapılan açıklamaya göre, bu meblağ Avrupa Komisyonundan'' üye ülkelerin kontrolü dışındaki istisnai şartların yol açacağı güçlükler içindeki üye ülkelere'' verilecek 60 milyar avroluk bir acil durum fonuyla tamamlanacak.
Ancak Goşev, sıcak paraya ulaşmakta hafif güçlükler olmasına karşın banka likiditesinin tehlikede olmadığını söylüyor.
Güçlük değil.
Tüm bu güçlüklere rağmen, Ekonomi Bakanı Djuro Popijac iyimser.
Şimdi insanların işlerine dönüp mevcut güçlükleri göğüsleme zamanının geldiğini söyledi.
Ancak reform bazı güçlüklere de yol açmadı değil.
Çocuğunuz öğrenme güçlüğü çekiyorsa….
Ama yine de bütün güçlüklere rağmen başka çaremiz yok.
Uyku mahmurluğu ya da uyanma güçlüğü.
Karar vermekte güçlük mü çekiyorsunuz?