Примери за използване на Gelene на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Fakat o gün gelene kadar, aslında virüs aylardır gelişmeye devam ediyordu.
Bu bölgeler, Kimyasal Karşılık Ekibi gelene kadar kapalı kalacaktır.
Adamlara söyle, yardım gelene kadar mataralarındaki su.
Gun, onlara bekleme salonuna kadar eşlik et Avatar gelene kadar orada beklesinler.
Ambulans gelene kadar olan.
Solunum ve kalp kendiliğinden çalışana kadar veya doktor gelene kadar devam edilir.
Buraya bir adli tabip gelene kadar tuvaletler kapalı kalıyor.
Siz gelene kadar her şey yolundaydı.
Sen gelene kadar buranın en yenisi oydu.
River Sokağı 437ye gelene kadar kararını ver!
Buraya gelene kadar yaklaşık 11 gömlek denedim.
Yardım gelene kadar onunla birlikte kalarak yardımcı olunuz.
Biz gelene hizmet ediyoruz, siyasi fikre hizmet etmiyoruz.
Polis gelene kadar aracın içerisinde beklememiz gerekir.
Pazartesi, Hugh gelene kadar beklesen daha iyi olmaz mı?
Koridordan gelene bak.
Jenny gelene ve onun mutlu olduğunu görene kadar bunu fark etmemiştim.
Sen gelene kadar da, davaları çözmemize yardım ediyordu.
Birkaç dakika daha, sonra ilkbahar gelene kadar rahatız, tamam mı?
Gelene bak.