GEREKTIRECEK - превод на Български

трябва
gerek
lazım
zorunda
gerekiyor
hemen
mutlaka
изисква
gerektirir
gerekiyor
istiyor
ihtiyacı
talep
bir gerekiyor
gereğince
нужно
zorunda
gerek yok
gerekmiyor
gerekli
ihtiyacın
lazım
yok
mecbur
трябваше
gerekiyordu
zorundaydım
gerekirdi
gereken
lazımdı
yapman gereken
güya
bence
sözde
mecburdum
да
evet
tabii
tamam
doğru
olmak
tabi
aynen

Примери за използване на Gerektirecek на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Charles Bass güvenlik tarafından dışarı çıkarılmasını gerektirecek bir huzursuzluğa yol açtı.
Чарлс, предизвика смут изискващ да бъде изведен от охраната.
Burada açıklama gerektirecek hiçbir şey yok!
Не е нужно да обяснявам нищо!
Peki kazada psikiyatrik görüş gerektirecek ne oldu?
Значи какво стана при инцидента че е нужно психиатрично мнение?
Yeni kıyafet gerektirecek kadar uzun kalmayacağız.
Не казваме достатъчно дълго за нов костюм.
Utanmanı gerektirecek hiçbir şey yapmadın.
Не си направил нищо срамно.
Bizzat görüşmemizi gerektirecek bir şey.
Нещо, което ние трябва да се обсъди в лице.
Annemin bilmesini gerektirecek bir şey yok.
Няма нищо, което да трябва да знае.
Endişelenmeni gerektirecek bir şey değil.
За което да трябва да се тревожите.
Müşterinin endişelenmesini gerektirecek bir durum yok.
Не е нещо, за което клиента ти трябва да се притеснява.
Yetenek ve zeka gerektirecek kesin.- Hangi yeteneğini göstereceksin?
Каквото и да е, ще изисква способности и ум?
Endişelenmeni gerektirecek bir şey yok.
Нищо за което да трябва да се тревожиш.
Bunu gerektirecek bir şey de yapmadı.
И за това нямам основание.
Benden endişelenmeni gerektirecek hiç bir şey yok.
Няма нужда да се притесняваш за мен.
Korkmanızı gerektirecek hiçbir şey yok.
Няма причина да се страхувате.
Büyük bir sabrı gerektirecek; ama mecburuz.
Изисква се голямо търпение, но ще проработи.
Bu gece ofise gelmemi gerektirecek kadar önemli olan ne?
Какво толкова важно има, че трябваше да дойда в офиса тази вечер?
Ortada karımın tutuklanmasını gerektirecek bir neden yok.
Няма причина в света, жена ми да бъде затворена в това.
Senin özür dilemeni gerektirecek bir şey yok ortada.
Не трябва да се извиняваш за нищо.
Benden korkmanı gerektirecek bir şey yok.
Нямаш причина да се страхуваш от мен.
Bu haftaki dikkat, sağlığınıza dikkat gerektirecek.
През този месец особено внимание ще изисква здравето ви.
Резултати: 99, Време: 0.0852

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български