Примери за използване на Girmek на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
İkinizin arasına girmek istemem fakat sanırım gitmeliyiz.
Buraya girmek istiyorsun, değil mi?
Girmek Senin Yorum.
Biliyorum, gösteriye girmek için bir ayım var, sonra.
Telefonuna girmek için parmak izine ihtiyacı vardı.
Aslında girmek istemiyorum.
İçeri girmek için en az 7 yolum var.
Diğer 16 partiden hiçbiri Meclise girmek için gerekli yüzde onluk oy oranına ulaşamadı.
Aranıza girmek istemedim hiç.
Bu adrese girmek için bir kullanıcı adı ve parolası vermelisiniz.
İçeri girmek zorunda kalacağım. Bunu cihazlar olmadan yapmak zorunda kalacağım.
Oraya sensiz girmek hususunda acele etmemeliydim. Ben üzgünüm.
Detaylara girmek istemiyorum ama sorumlu olduğunu düşündüğüm kişinin peşindeyim.
Anahtar şifre'', girmek ve yazmak basın.
Açıklasan iyi edersin çünkü buraya girmek için beni kullandın.
Forma girmek istiyorum.
Bu sahtekarın ofisime girmek için bazı entrikalara karıştığını düşünüyorum.
Girmek ve çıkmak.
Gereksiz bir tartışmaya girmek istemiyorum.
Ve… Bunun ayrıntısına girmek istemiyorum.