Примери за използване на Hapse girmek на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Baba, hapse girmek istemiyorsan, bana güvenmen gerek.
İnanılmaz derece aptal olmak ve hapse girmek istemedikçe.
Beni öldürmenize izin veririm de hapse girmek asla istemem.
Hapse girmek istemezsin, değil mi?
Aaron, hapse girmek istemiyorsan evlat, tek bir kelime daha söyleme.
Hapse girmek istemiyorsanız ona uygun davranın.
Bayan, hapse girmek istemiyorsanız, burayı derhâl terk edin.
Koca çenen yüzünden hapse girmek istemiyoruz.
Bu çocuğun bir an önce hapse girmek istediğini sanmıyorum.
Öyleyse şunu hayal et arkadaşım. Adaleti engellemek suçundan hapse girmek üzeresin.
Sen ve tüm arkadaşların hapse girmek üzeresiniz.
Hapse girmek umurumda değil.
Hapse girmek ister misin?
Hapse girmek için para ödüyorlar.
Hapse girmek isteyen birisi?
Meksikada hapse girmek istemediğini biliyorum?
Hapse girmek için de çok yaşlıyım.
Hapse girmek istemiyor.
Hapse girmek mi istiyorsun?
Renard da benim kadar hapse girmek istemiyor yani konuşmalıyız.