Примери за използване на Girmez на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Sana hatırlatmam lazım ki itfaiyeciler asla yanan binaya koşarak girmez.
Ve Yaratıcı ile Kul arasına hiçbir şey girmez.
Fakat o askerler sahile girer girmez, 10umuzdan dokuzu kaçacak.
Tarihten ders çıkardık. Abd, kârlı çıkacağından emin olmadan çatışmalara girmez.
Siyanür diğer zehirler gibi kanla tepkimeye girmez. Böylece cildin rengini değiştirmez.
Kanun adamlarının yaptıkları iş benim görev alanıma girmez.
Onu izini bul ve haber sal Evinin olduğu vadiye girer girmez.
Bebeğim, hiç kimse portakal suyu içmek için bir eve girmez.
Uyuşturucu bir polen gibi kendiliğinden gelip burnunuza girmez.
Tamam, kimse girmez.
Umarım bu olay aramıza girmez.
Ama hiç birinde de hapse girmez.
O günden bu güne onun stüdyosuna pek girmez.
Bu vücuda karbonhidrat girmez.
Yargıç, sorgu odasına girer girmez dağılmaya başladı.
Sean asla o heriflerle işe girmez.
Bir tabak pirzola istemiyorsa genelde bu kapıdan içeriye para girmez.
Büyük şirketlerden alınca hırsızlığa girmez. Jessa!
O köprü intihar yeridir. Bir genç atladıysa bizim yetki alanımıza girmez.
Bu elbisenin içine başka bir şey girmez.