Примери за използване на Gururunu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Yani biz gururunu falan incitmedik mi?
Onun Gururunu Okşayın.
Bu yüzden hiçbir zaman aslanın gururunu incitmeyin!
Hepimiz onun gururunu gördük.
Bunu masamda görmenin gururunu yaşamalıyım.
Gururunu tahmin edemiyorum. En küçük oğlun iyi bir okula gidecek.
Her şeyin sonunda, şanslıysan gururunu bırakıp, seni sevenlerinin seninle ilgilenmesine izin verirsin.
o bir kadının gururunu kendininkinden önce gören bir adam ve bu da onu evlenilecek adam yapıyor.
Gidip ihtiyarla konuşacağım, gururunu bir yana bırakıp, düşmanla anlaşması için… onu ikna edeceğim.
Lee Ki Chulun kanında ailesini korumanın gururunu yaşarken, kendi hayatını mahvetmek var.
Lindsay annesine gıpta etti ve gururunu yenip, evsiz birine yardıma karar verdi.
Kendine sor, ulusal gururunu restore etmeye yardım edip,
Sekize mi çıksın istiyorsun yoksa gururunu biraz dinlendirip altı saatte bitirmeme izin verir misin?
Erkeklik gururunu, incittiğim üçin üzgünüm. Ama otomobiliyle sosisli sandviç satmayı seçen sensin.
Duygularını veya gururunu incittiği için özür dilerim ama bu senin için ne kadar kafa karıştırıcı ise benim için daha da kafa karıştırıcı.
İngiltere ve Japonya, hayati önem taşıyan Alman bölgesi Tsingtaoyu ele geçirerek Kayzerin gururunu kırıp, keyfini kaçıracaklardı.
Evine dönen, gururunu sineye çeken,
Rus ulusunun üstünlülüğünü pekiştirmek için değil, bizler ulusal onurunu ve gururunu tekrar kazanmalıyız.
Ama Gilda olayların sebeplerini bilmemeye dayanamazdı, böylece gururunu yenip beni görmeye geldi.
dün olanlardan ötürü incinmiş gururunu tedavi etmek istiyorsan onu