Примери за използване на Hala açık на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ama alarm hala açık.
Gerçi kendi davam hala açık.
Az önce tifodan öldü fakat gözleri hala açık.
Dükkanın da hala açık.
Teknik olarak hala açık.
Kayıt cihazı hala açık.
Sadovayadaki su geçirmez kapılar hala açık durumda.
Dava dosyası hala açık.
kız kardeşinin davası hala açık.
Kapılar hala açık.
Paul, telsizin hala açık.
Tamam, İl fuarı hala açık!
Bence tv hala açık.
İletişim linki hala açık.
Seferli uçakla ilgili tutuklanıp Conrad Grayson öldürülüyor ama dosya hala açık?
Başkan AB üyelik kapısı hala açık olmakla birlikte, Hırvatistanın öncelikle üzerinde pazarlığın söz konusu olmadığı siyasi kriterleri karşılaması gerektiğini belirtti.
O gece araba kiralama acenteleri hala açık, gece yarısına uçağım var mı?
AB üyelik kapısının hala açık olduğunu söyledi.
Kostas ve Bridget gibi her şeylerini kaybetmiş insanlar sevgiye hala açık olabilirlerken,… hiçbir şeyini kaybetmemiş olan benim,… açık olmamam beni çok üzüyor.
fırsat pencerem hala açık.