Примери за използване на Haram на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Ecclesiastic
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ha, ölmek üzere olan bir kadına haram para mı yediriyorsun?
Sence bu haram mıdır.
Oysa onları çıkarmanız, size haram kılınmıştı.
Geri ver onu. O haram para.
Ruhbanları ve hahamları onları, günah oluşturan sözlerinden, haram yemekten alıkoysalardı olmaz mıydı?
Haram ve ustası Bochun, her ne pahasına olursa olsun Yuh Yi Jooyu korumaları için görevlendirilmişler. Ama kötü yürekli Buraki, nasıl savaşağını çok iyi biliyormuş.
alimleri onları, günah olan sözleri söylemekten ve haram yemekten menetselerdi ya!
Hazine yani. Hayır, çevirmen'' haram'' ın'' yasak bilgi'' demek olduğunu söylemişti. Lanet gibi.
AlÂlahın kitabında haram kıldığıdır.
Gerçek dindarların ve din bilginlerinin, onları günah olan bir söz söylemekten ve haram yemekten men etmeleri gerekmez miydi?
O haram aylar çıktığında artık müşrikleri,
fakihleri onların günah olan şeyler söylemelerini ve haram yemelerini önleselerdi ya! Ama heyhât!
Haram aylar çıkınca( Allah a)
Hahamları ve din adamları onları bu günah sözleri söylemekten, haram yemekten menetmeli değil miydi?
yüksek bilginleri( Ahbar), onları, günah söylemelerinden ve haram yiyiciliklerinden sakındırmalı değil miydi?
Rabbanilerin ve hahamların, onları günah söz söylemekten, haram yemekten menetmeleri gerekmezmiydi?
Hükümleri bilenleri ve bilginleri, onları, suç olan sözleri söylemekten ve haram yemekten menetselerdi?
Rabbimiz, ben çocuklarımdan bazısını, senin Haram Evinin yanında, ekinsiz bir vadiye yerleştirdim.
Allahın kulları için yarattığı ziynetini ve Onun tertemiz rızkını kim haram etmiştir.
De ki:'' Allah ın, kulları için çıkardığı süsü ve güzel rızıkları kim haram etti?''.