Примери за използване на Hatunu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Hatunu beğendin mi?
Geçen geceki hatunu hatırlıyor musun?
Bu hatunu sevdim.
Sen Philin hatunu görmüş müydün?
Arkadasina yardim edecekken gidip dar bir sifir kol giymis çitir hatunu seçiyorsun demek.
Bu onun hatunu.
Dostum, evinde yangın çıkmış gibi bağırttırdım o hatunu.
Masonun gizemli hatunu.
Poley de Geckin silahını kullanarak senin hatunu öldürecek.
Havaalanından geldim. Yeni hatunu almak için gitmiştim.
Normal boyutlardaki bu hatunu deniz fenerine götür ona âşık ol
Biri senin hatunu Sıraevler, 5. Caddenin oralarda görmüş, rengi solmak üzereymiş.
Bu hatunu, pardon Yüzbaşı Sullivanı, ilk olarak dikiz aynasında gördüm.- Uyandı ve bağırmaya başladı.
Fae işleriyle tamamen uğraştığımı düşünüğüm zaman… Seni hapise yollamaya çalışan hatunu öp.
Çünkü hatunu güzel bir yere götürmek istediğinde elini cebine atacaksın… ve cebinde para olacak.
Kimse beni tanımasın diye kafama bir poşet takıp seni ve bir grup hatunu götürsem mesela.
kazara bir İngiliz hatunu bıçakladım'' dersin artık.
Bu hatunun gitmesi gerek.
O hatunun çocuğunun kafası var ya, Charlie Brownunki kadar.
Senin hatuna ne demeli?