HEDIYELERIN - превод на Български

подаръци
hediye
bir armağan
подаръците
hediye
bir armağan
подарък
hediye
bir armağan
дарби
darby
yetenekleri
derby
hediyeler
armağanlar
дар
bir hediye
bir armağan
dar
bir yetenek
bir lütuf
bir adak
bir nimet
bir lütfü

Примери за използване на Hediyelerin на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Sizlere bayanlara ve erkeklere alınabilecek hediyelerin bir listesini hazırlayacağım.
OR мъже“ и ще ви се покажат всички подаръци за мъже и жени.
Joenun bu tarz hediyelerin hoş olmadığını anlaması gerek.
Е, Джо просто трябва да знае че този вид подарък не е ок.
Bu hediyelerin kaybettiklerimizi kapatacağını mı düşünüyorsun?
Мислиш, че подаръците ти ще заместят това, което сме загубили?
Hadi, Mikey, Hediyelerin var.
Хайде Майки, Имаш подаръци.
Joe Longo bütün hediyelerin bir bedelle geldiği kederli bir dünyada yaşıyor.
Джо Лонго живее в тъжен, тъжен свят, където всеки подарък идва с някакво условие.
Lenny hediyelerin sorun olmayacağını söylüyor.
Лени каза, че подаръците са нормално нещо.
Ama neden tüm bu hediyelerin hiçbirisini alamadım?
Но защо не получих тези подаръци?
İşte hediyelerin en iyisi geliyor.
Ето го и най-хубавият подарък.
Hediyelerin pahalı veya abartılı olmasına gerek yok- sadece düşünceli ve içtenliğinizin olması yeterli.
Подаръците не е нужно да са големи или скъпи, а дадени от сърце.
Hector, hayır oğlum onlar senin hediyelerin değil.
Хектор, не! Това не са твоите подаръци.
Hediyelerin en büyüğünü verdin bana.
Луд ли си? Даде ми най-хубавия подарък.
Ben, hediyelerin birazını daha açsana.
Бен, защо не дойдеш да отвориш подаръците си.
Aptal, salak, gerzek veda hediyelerin hoşuma gitmedi.
Не ги исакам твойте глупави подаръци за сбогом.
Sen hediyelerin en harikuladesisin.
Ти беше най-хубавия подарък.
Hediyelerin bu gece ulaştırılması gerekiyordu
Подаръците трябва да бъдат доставени тази вечер,
Kaydettiğimiz hediyelerin hepsini alabileceğiz.
Ще получим всеки подарък, който маркирахме.
Verdiğin yüzük, mektuplar ve hediyelerin hepsi evimde.
Пръстенът, писмата и подаръците всичко е вкъщи.
Görmüyor musun nasıl olacağını** Hediyelerin en harikası*.
Не виждаш ли, че това може да бъде най-хубавият подарък.
Neyin peşindeydiler, hediyelerin mi?
Какво искаха? Подаръците?
Ama birbirimize Rindyi verdik. ve bu hediyelerin en nefes keseni, en cömerti.
Но си дадохме Ринди и това е най- вълнуващия, най- щедрия подарък.
Резултати: 79, Време: 0.0503

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български