Примери за използване на Içecek на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bir hamburger ve içecek lütfen.
Bir de ahududulu içecek.
En sevdiğin içecek.
Beyazlatılmış dişler kolaylıkla yiyecek ve içecek çeşitli renklerde veya lekeleri absorbe edecek.
Sakın içecek bir şey vermeyin!
Hadi, içecek bişeyler alalım.
En sevdiği içecek, en sevdiği renk
Bunu içecek ve küle dönecek.
Buralarda içecek neleriniz var?
pirinçli kek ve çikolatalı içecek.
Sütümü içecek kimse kalmadı.
Nestlé, dünyanın en büyük gıda ve içecek şirketidir.
Durup içecek bir şeyler alalım.
Soluklan, içecek al ve sarhoş ol'' mu?
Mutfağa, sana içecek bir şeyler getirmek için.
Karım, senin beyninden alacağım kanı içecek.
Olamaz! Sana içecek önermediğimi fark ettim!
Uçuş sırasında ücretsiz yiyecek ve içecek servisi yapılmamaktadır.
En önemli içecek ise su.
Tüm şişeyi içecek.