Примери за използване на Içerideki на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ve içerideki tehditlerden korurken öldü.
Dokunulmazlık verdiğin o içerideki adam bir düzine insan öldürdü.
Hugo içerideki adamının ismini verdi mi?
Lockeın içerideki adamı mısın?
Lockeın içerideki adamı mısın?
Sen içerideki şeylerin çalışmasını sağlıyorsun ben de dışarıdaki şeylerin.
Güven bana içerideki bilgilerin hayranlara sızması hakkındaki etrafımızdaki paranoya seviyesinin farkındayım.
Keşke içerideki kadının DArgonun kalmak istemesindeki tek sebep olduğuna inanabilseydim.
Ben içerideki adamım, unuttun mu?
Ve içerideki adamını bize söylemeyerek bunu kanıtlamış oldu.
Hey, içerideki Gunga Dinin durumu ne?- Kimin?
Darnell içerideki ilk yılımda doğdu.
Şu an mızmız biri olduğunu içerideki kimse bilmiyor, değil mi?
Tüm sorunlarımız içerideki o kızın gelmesiyle başladı.
Belki de onların içerideki adamı sensin!
Scott niye içerideki adamlarının üzerine gitsin ki?
Lisbon içerideki adamımızı, pardon kadınımızı oynayacak… Janele birlikte.
Kalderanların içerideki adamı.
Bana içerideki yağı getirin!
Gabriellein planı uzunca bir süre Jetti dengesizce tutarak içerideki adamı bulmamıza yardım etti.