Примери за използване на Kök на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Burada kök salacağız bir hayat,
Kök korkularını yenebilmen için onlarla yüzleşmeni sağlıyor.
O kök birası mı?
Kök ve solucan yedikten sonra, gerisi vız gelir.
Kök, görevini çoktan yerine getirdi.
Evet, bu çamların kök sistemleri bu türde bir yağışı kaldıramaz, kendini bırakırlar.
Kök birası.
Kök gider!
Geçen sefer sırf kök getirdin, hiç yaprak yoktu.
İyi sözlerin kök salar çiçek açar, sana iyilik getirir.
Ama kök birası içiyordu.
Kök oradan mı geldi yani?
Toplumda kök salan.
Küp, Beaumontun cesedinde kök salacak ve sporları tüm Edendaleye yayılacak.
O diyet kola değil. Sadece kök birası vardı.
Ama kök sende değil ki.
Kök salar, ve yerde yatan savaşçılar,
Pekala, bayan için kırmızı şarap… ve iyi giyimli genç adam için kök birası.
Kök anasistem, Ama kısırlığa neden olan mantardır.
Bence buraya kök salmak güzel bir fikir olabilir.