Примери за използване на Kaldırarak на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
AB, 19 Aralık 2009da Sırbistan, Makedonya ve Karadağa yönelik vize uygulamasını kaldırarak, Balkanlardan AB ülkelerine seyahati kolaylaştırdı.
Romanya 2006 yılının sonunda zorunlu askerliği kaldırarak gönüllü askerlerden oluşan bir ordu kuracak.[ AFP].
Çünkü bu canlılar bazen vücudunun ön tarafını kaldırarak ön bacaklarını sanki dua ediyormuş gibi görünümüne bürünürler.
Aslında ben her zaman derslerime yanlış bilinenleri ortadan kaldırarak başlıyorum, çünkü bunları gerçekten bilmeden çoğumuz evrimi yanlış öğrendik.
Hükümetin özellikle ekonomik büyümeyi artırmak için para politikasının kaldırarak, mali sektör arasında senkronize etmek için Bank Indonesia birlikte çalışmak için umut ediyor.
O karmaşık kilidi açtı ve ne kaldırarak sonra ses duyuluyordu diye arıyor tekrar kilitlendi.
Aksine kutsal yeri kaldırarak onların destek sistemlerini,
otobüslerdeki biletleri önümüzdeki yaz kaldırarak ulaşımı ücretsiz yapacak.
Şimdi, bu başarısız çocukların sizin kendilerini hazırlayamadığınız bu dünyayla yüzleştiklerinde ellerini kaldırarak yaşadıkları umutsuzluk
yaklaşan 12 Haziran seçimleri öncesinde yasağı kaldırarak, göstericilerin Taksimde toplanmasına izin verdi.
Oyuncu son sayısını 12 yaşındaki Hırvat bir mülteci kaldırarak potaya smaç yapmasına yardım ederek kaydetti.
teknolojik bilgi paylaşımı önündeki engelleri kaldırarak işbirliği seviyelerini yükseltme yolunda faaliyet gösteren Mali Istihbarat Birimlerinin( MİB) Egmont Grubuna üye oldu.
aynı zamanda da ayağınızı kaldırarak masayı yerden yukarı yükseliyormuş gibi gösterebilirsiniz.
Türkiyenin Kıbrıslı Rumlara uyguladığı seyahat kısıtlamalarını kaldırarak, adanın güney kesiminde yaşayan halka yaklaşık 40 yıldır ilk kez Türkiyeyi ziyaret etme hakkı taninacagini duyurdu.
ve papered kaldırarak yangın yönetim kurulu,
küçük üreticiler arasındaki doğrudan değişimi kaldırarak, tüm ulusu sermayenin hizmetine koşar.
onları sadece Müslüman yapmak için değil, Şeriatın önündeki engelleri kaldırarak Allahın kelamını en üste çıkarmak
Kosovanın iş yapma önündeki engellerin büyük kısmını kaldırarak şirket kayıt işlemlerini kolaylaştırması ve'' liberal bir ticaret standardı,
Şimdi, burada kal ve onlara gülümsediğimi söyle.
Evet, burada kalmanı istiyorum… birşey bile duysan, tamam mı?