Примери за използване на Kaleye на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Mastani, gizli tünelden kaleye gir ve içerden sinyali ver.
Bir gün bana kaleye nasıl girdiğini anlatmalısın.
Baban sabah kaleye saldıracak.
Efendi Joseph bizden cesedi kaleye getirmemizi istedi.
Davisi kaleye götürdüğümde beni onu göndermemem için durduran sendin.
Bu akşam kaleye saldırmalıyız.
Şerif ya da Gisborne öğrenirse…-… kaleye asla geri dönemezsin.
Ama kaleye girmek için bir fikrim var.
Ama sana bir şifre vereceğim, yoksa kaleye giremezs.
Kaleye dönün!
Çocuğunun hayatını kurtarmak istiyorsan, kaleye gel!
Kaleye hoşgeldin yavrum!
Sadece kaleye hoşgeldiniz… demek istemiştim. Sizinle aynı gemide olmak çok güzel.
Bu yüzüğü parmağımdan çıkarıp kaleye gitmeliyim.
Yeteneklerim olsun veya olmasın kaleye gitmek zorundayım.
Bir adayı kaleye çevirdi, kendi imparatorluğu.
Demek bu dağı kaleye çevirmişler?
Hala kaleye saldırmak istiyor musun?- Evet?
Onun yerine kaleye ben rapor vereceğim.
Yasak Kaleye gidiyoruz.