KAYBOLDUĞUNU - превод на Български

е изчезнал
kayboldu
kayıp
gitmiş
yok
yok olmuş
tükendi
липсва
eksik
kayıp
özlüyor
yok
kaybolduğunu
yoksun
eksikmiş gibi
са изчезнали
kayboldu
kayıp
gitmiş
ortadan kayboldu
yok oldu
yok
ortada yok
tükendi
за изчезването
kaybolduğunu
kayboluşuyla ilgili
kayıp
kayboluşu hakkında
kayboluşu
yok
ortadan kayboluşunun
ortadan kaybolmasıyla ilgili
изчезват
kayboluyor
kaybolur
yok oluyor
ortadan kayboluyor
kaybolan
yok olurlar
gitmiş
си се изгубила
kaybolduğunu
се е загубил
kayboldu
се е изгубила
kaybolduğunu
си изчезнал
kaybolduğunu
gittiğini
yok
е изчезнала
kayıp
kayboldu
gitmiş
yok oldu
ortada yok
е изчезнало

Примери за използване на Kaybolduğunu на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Kapıyı annem açacak, sen de kaybolduğunu ve yardıma ihtiyacın olduğunu söyleyeceksin.
Майка ми ще отвори и ще й кажеш, че си се изгубила и искаш помощ.
Onun dağlarda kaybolduğunu sanıyorduk.
Мислехме, че се е изгубила в планината.
Ve onun tıpkı Mowgli gibi ormanda kaybolduğunu sandığımızı söyle.
Кажи, че сме си помислили, че се е загубил в джунглата като Маугли.
Michael ve Lisanın kaybolduğunu söyledi.
Майкъл и Лиза са изчезнали.
Bunun ardından ağrılarınızın azaldığını ve kaybolduğunu da.
В резултат, болките ви намаляват или изчезват и вие се чувствате добре.
Ev sahibi, beş gün önce kaybolduğunu söyledi ve yeni adresi yok.
Хазяинът му каза, че е изчезнал преди 5 дена, без адрес за връзка.
Üzgünüz, Kermit. Kaybolduğunu fark etmediğimiz için özür dileriz.
Съжаляваме, че не забелязахме, че си изчезнал, Кърмит.
Neden oğlunuzun kaybolduğunu o gece ya da ertesi gün bildirmediniz?
Защо не съобщихте за изчезването му онази нощ или на следващия ден?
Yarın o kızın elbisesinin kaybolduğunu duymasam iyi olur.
Най-добре ще е утре да не чуя, че роклята на момичето липсва.
Bay Quintin kâğıtlarının yakın zamanda kaybolduğunu anlıyorum.
Разбрах, че книжата на г-н Куинт са изчезнали наскоро.
Onu buraya getirdi. Kızın kaybolduğunu söyledi.
Той я доведе тук и каза, че се е изгубила.
Yeterince büyüdüğünde… ona gerçek babasının Himalayalarda kaybolduğunu söyleyeceğim.
Когато порасне, ще му кажа, че истинският му баща е изчезнал в Хималаите.
sınırlamalarınızın nasıl kaybolduğunu izleyin.
наблюдавайте как вашите ограничения изчезват.
Memur Wongun kaybolduğunu duymuş muydunuz?
Чухте ли за изчезването на полицай Уонг?
Baban, Anton gibi kaybolduğunu düşünüyor.
Баща ти мисли, че си изчезнал, като Антон.
Bana neyin kaybolduğunu sordun.
Ти ме попита какво ми липсва.
Onlara Frosted Flakes verdiğim için çocuklarımın kaybolduğunu söylemiştiniz!
Казахте, че децата ми са изчезнали, понеже ги храня с корнфлейкс!
Tamam, Ritchienin arkadaşları onun salı günü kaybolduğunu söylüyorlar.
Добре, приятелите на Ричи казват, че е изчезнал в четвъртък.
Kaybolduğunu söylemek için biraz erken değil mi?
Малко е рано да кажете, че е изчезнала, не мислите ли?
Karınızın kaybolduğunu söylerseniz, size sonuna kadar yardımcı olur.
Той ще ви помогне, ако искате да съобщите за изчезването на жена ви.
Резултати: 283, Време: 0.0744

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български