Примери за използване на Kemiklerin на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kemiklerin çok küçük.
Homer, senin kemiklerin iri o kadar.
Kemiklerin kırıldı mı?
Kemiklerin beyazlığı ödesin unutkanlığın kefaretini.
Bu kesiklere ne sebep olduysa, kemiklerin içine yerleşmiş.
Ona öğrettiğiniz numaraları kemiklerin yerini hatırlayacak.
Duvarlarını çevreleyen çöle Kemiklerin Bahçesi dendiğini biliyorum.
Kemiklerin sana şans getirdi mi?
Içteki bir patlama, kemiklerin o hale gelmesine neden olabilir mi, göreceğiz.
Fakat elindeki kemiklerin yardıma ihtiyacı var.
Ağaçta bulduğumuz kemiklerin ağırlığında kalıplar yaptım.
Vincent, her kırığın, kemiklerin en zayıf kısımlarında olduğunu belirtti.
İnsan vücudundaki kemiklerin 1/4′ ü ayaklardadır.
Kemiklerin birleşmesiyle oluşmaktadır.
Magnezyum kemiklerin güçlendirilmesinde ve enzimlerin aktivitesinde önemli bir rol oynar.
Kemiklerin kötü durumuna bakılırsa kronik kalsiyum eksikliği çekmiş.
Kemiklerin üzerindeki şu küçük çukuru görüyor musunuz?
Kökler kemiklerin içine girmiş.
Ters kanca açısı ve kemiklerin şeritli oluşu testere makinesini gösteriyor.
Ve sonra da kemiklerin üzerinde ne varsa kazır.