Примери за използване на Kontrollü на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Tamamen kontrollü ortamlardayız.
Orada da kontrollü olmanız lazım.
Kontrollü bir yanma mı?
Kontrollü bir deney olması gerekirdi.
Bunun gibi çalışmalar kontrollü usuller gerektirir.
Nükleer reaktörler nükleer yakıtın bulunduğu ve kontrollü bir şekilde nükleer zincirleme reaksiyonun sürdürüldüğü aygıtlardır.
Eğer daha kontrollü bir nefes istiyorsan muhtemelen her zaman bir şeylere tutunmalısın.
Kontrollü durdurma, kıçımı.
Kontrollü füzyon. Geride bıraktığımız bir proje.
Kontrollü ortamda yapılan hayvan deneyleri için.
Kontrollü olarak hasar veriyoruz çünkü sen, zor bir kararı veremedin.
Bulduklarımıza göre kurbanımız kira kontrollü bir dairede yaşıyormuş.
Onlara sezgisel olarak yiyenler ve kontrollü yiyenler diyelim.
Ebeveyn kontrollü bilgisayar.
Güvenlik, yaşam kalitesi, kontrollü ortam.
Saat güvenlik, video izleme ve kontrollü erişim.
Işık kırmızı ise, o kontrollü durma noktasına gelmiş olurdu.
İkna edici bir iz bırakacak kadar zeki ve kontrollü biri.
Görüntülü bir iletişim arayüzüne bakıyoruz: Kontrollü halisünasyon.
Nefes alışınız burnunuzdan, sakin ve kontrollü olmalı.