Примери за използване на Konuşkan на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Pek konuşkan değilsiniz herhâlde?
Bütün kadınlar çok konuşkan.
Genel olarak, bu kuşlar çok konuşkan.
Kardeşin kadar konuşkan değilsin, ha?
Pek konuşkan değilimdir, ama teşekkür ederim.
Konuşkan, güçlü. Bedensel acıya karşı çok dayanıklı.
Konuşkan çıplak avukat tipi değil yani?
Evet, çok konuşkan değildir, onu yok farzet!
Bak, sen çok konuşkan bir insana benziyorsun ve kabalık etmek istemem ama.
Çok konuşkan değildin ama durgundun.
Daha konuşkan olmam gerektiğini şimdi anlıyorum.
Pek konuşkan değilsin, ha?
Pek konuşkan değil galiba.
Pek konuşkan değilsin Mitch, değil mi?
Çok konuşkan değilsin?
Çok konuşkan değilsin değil mi?
Çok konuşkan bir çocuk değil.
Konuşkan, dost canlısı, yardımsever.
Margie pek konuşkan değildi, Charlienin tatlı ikramlarını sevdiğini söyledi.
Hep böyle konuşkan mısın?