Примери за използване на Mahcup на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Sadece mahcup olmak istemediği için olsa bile.
Aksi takdirde, ben sanırım size karşı daha mahcup olabilirim.
Защото иначе аз… ще се чувствам още по-зле спрямо теб.dostlarımın önünde beni mahcup etmek için mi?
за да ме унизиш?Ama evlatlarımız da onları ve bizleri mahcup etmiyor.
Ние не крием децата си, нито се срамуваме от тях.Sadece bu da değil, ama onlar mahcup görünüyordu.
И не само това, но те изглеждаха смутени.Beni hiç mahcup etmedi.
Никога не ме е разочаровала.Gerçi herkesin baklavalarıma bakmasından mahcup oldum.
Bu kez de beni mahcup etmediler.
Този път също не ни разочароваха.Yarın akşam sekizde yemeğe gel. Beni mahcup etme.
Вечеря утре. Осем часа. Не ме разочаровай.Hadi, Aziz, bizi mahcup yok.
Хайде, батко, не ни посрамвай.Ağzımızı sıkı tuttuğumuz sürece benim başım derde girmez ve kızın da mahcup olmaz.
Аз няма Li, mahcup etme.
Ли, не се срамувай.Yapmayın paşam, beni mahcup ediyorsunuz!
Знаете ли, генерале! Вие ме смущавате!Sen beni mahcup ettin.
Изложи ме пред нея.Yanιndaki Kιzιlderililer biraz mahcup görünüyor Samuel.
Bazı kişiler sanırım çok mahcup oldular.
Някои от тях може да се окажат изключително срамежливи.Sadece o araba kazası konusunda kendimi çok mahcup ve suçlu hissettim de.
Аз просто се чувствам наистина претоварена и виновна за.Başlarda hatırlamadığı için mahcup olduğunu sandım, ama sonra bilemiyorum ama daha çok kızdığını düşündüm.
O'''' efendim, bilmiyordum,'' diye başladı ve o mahcup durdu.
Аз не знам, сър", започна тя,"че" и тя спря смутен.Bütün Hawaii masalını Steve uydurdu çünkü, ailesinden bir keş çıktığı için çok mahcup.
Стив измисли Хаваите, защото го е срам, че в семейството му има наркоман.
