Примери за използване на Mahrum на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
kalıcı bir yuvadan mahrum.
Bana çok benziyor ama bağışlayıcı doğallıktan ve adalet duygusundan mahrum.
Yabancı bir ülkede olduğunuzda bildiğiniz her şeyden mahrum kalıyorsunuz.
Onu bundan nasıl mahrum edebiliriz?
Elbette önemli. Ama diğer her şeyden neden mahrum kalmam gerektiğini anlamıyorum.
Kendinizi Tanrının rahmet ve inayetinden mahrum etmeyiniz.
Şu zevk düşkünlerinin beni bundan mahrum etmesine henüz hazır sayılmam.
Bu nedenle devlet ciddi bir vergi gelirinden mahrum kalýyor.
Oishi, ülkemizi senin soyundan mahrum etmeyeceğim.
Sene bizi intikamımızdan mahrum ettiler.
Senin yaptığın gibi onu seksten mahrum edemem tabii.
Fransa, bir erkeğin, karıya vurmaktan tüm haklarının mahrum edildiği bir yerdir.
Düzelecektir. Sadece, şimdilik biraz görgüden mahrum.
Uygur kardeşlerimiz temel insan haklarından mahrum bırakılmıştır.
Anahtarı ver, beni dünyadaki en güzel şeyden mahrum etme.
Karşı-olgusal varsayımın, geçmişi kendi gerçekliğinden mahrum etmeye niyet ettiği yoktur.
Şimdi senden mahrum.
Kocamı ikinci bir şanstan mahrum bırakamazdım.
Adaları neden donanma korumasından mahrum bıraktık?
Kendinizi çok sevdiğiniz yiyeceklerden mahrum etmeyin.