Примери за използване на Mecburi на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Sonuç olarak o bunu mecburi hale getirdi.
Birkaç mecburi kurban, sonra insanlar kontrolü istemekle kalmayıp talep edecekler.
Ayakkabılar kapı önünde çıkmalı mecburi.
Alex Wilson mecburi olarak erken emekli edilene kadar elektrik mühendisiydi.
( Kahkahalar) Sonuç olarak o bunu mecburi hale getirdi.
Mecburi alıcılar.
Ve tabi bazı kişiler ise mecburi kullanmaktalar.
Bu mecburi bir sevişme.
Bizim iş yerinde mecburi sayılır.
Mecburi voleybol saati.
Mecburi işbirliği en stratejik durumlardan biridir.
Şapka giymek mecburi.
Siesta mecburi değildir.
Bahşiş bırakmanız mecburi değildir.
Mayolar mecburi.
Bu mecburi.
Bu nedenle, bir plan yapmamız mecburi.
Bundan fazlası mecburi değildir.
Söylemeyi unutmuşum, kravat ve ceket mecburi değil.
Kavgalar, bağrışmalar, mecburi hastane gezileri.