Примери за използване на Menajerin на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bana göre…-… senin şu menajerin, Richie.
Ve Wells… ne, senin menajerin mi?
Şarkı söyleyebileceğin bir yer,… ben de senin menajerin olurum.
Benimle olmasının tek nedeni senin menajerin olmamdı.
Menajerin olarak işimi savsakladım.
Menajerin, Nigel, hemen hiçbirşeyim yokken, beni o keşfetti.
Menajerin yerinde olsaydın röportaj yapmamıza izin verir miydin?
Menajerin var mı?
Menajerin olarak söylüyorum; konferans konferanstır.
Yeni menajerin mi?
Onda menajerin numarası var.
Ve o da menajerin?
Eğer senin finansal menajerin olsaydım bir kereliğine çeneni kapatıp futbola odaklanmanı söylerdim.
Menajerin olmaktan o kadar gururluyum ki senden yüzde almak beni incitiyor.
Belki ben yine senin menajerin olurum… sen de eskisi gibi o kulüpte striptiz yaparsın.
Menajerin teki ona yardım edeceğine söz veriyor karşılığındaysa yıldız müşterilerine konsomatris muamelesi gördürülüyor.
ben senin menajerin olurum.
oyuncağı seni deli ediyor. Ve Yahudi menajerin.
Hatta menajerin'' Goodson, kariyerimi mahvediyorsun fıstık çalmayı da bırak.'' dediğini duyar gibiyim.
Daha doğrusu, kampanya menajerin Evan Spradlin sessiz kalması karşılığında Kennyye ödemeyi o yapmıştı.