Примери за използване на Mutluluğun на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Mutluluğun, terapistin bana oğlumun bir sosyopat olduğunu söylemesi ile alakası yok.
Ama önemli olan senin mutluluğun.
Senin mutluluğun beni bıçakladığından beri benim önceliklerim arasında yer almıyor.
Ben beş yaşında iken annem her zaman bana mutluluğun hayatın anahtarı olduğunu anlatırdı.
Mutluluğun resimleri bunlar çok şey hatırlatan.
Dedi ki burası, Jennynin evi… o senin mutluluğun için herşeyi yapar.
Каза, че това е къщата на Джени. Ще направи всичко за твоето щастие.Tek istediğim senin mutluluğun, hayatım.
Всичко което искам е да си щастлива скъпя моя.Senin mutluluğun benim önceliğimdir, Nikopol, Bay Serbest Ruh.
За мен е важно да си щастлив, Никопол, Г-н Свободен дух.Bundan dört yıl kadar önce burada tasarım ve mutluluğun ilişkileri hakkında konuşmuştum.
Бях тук преди около четири години, и говорих за връзката между дизайна и щастието.Yani mutluluğun başka insanlara nasıl göründüğünü kim bilebilir?
Имам предвид, кой може да каже колко щастливи са хората?Çünkü… Çünkü bu mutluluğun bitmesine dayanamam.
Защото… защото не мога да понеса, че това щастие ще свърши.bütün istediğim sırf mutluluğun.
Искам единствено да си щастлива.Tek istediğim senin mutluluğun Bae.
Всичко, което искам е да си щастлив, Бей.Hayatın ne kadar zor olabileceğini gösteren olaylar kaderimizde mutluluğun olmadığını gösteren olayları.
Например колко труден може да е живота и как не ни е писано да бъдем щастливи.Şunu unutmayalım ki paylaşmak mutluluğun anahtarıdır.
Не забравяй, балансът е ключът към щастлива връзка.Tek istediğim şey senin mutluluğun.
Твоето щастие. Това е всичко, което някога съм искал.Benim tek istediğim senin mutluluğun.
Искам само да бъдеш щастлив.Çünkü tek istediğim senin mutluluğun.
Защото искам да си щастлив.Tüm isteğim senin mutluluğun.
Всичко, което искам е да си щастлив.Hak etmediğin bir mutluluğun peşindesin.
ПРеследваш щастлив край, който не заслужаваш.
