Примери за използване на Nöbette на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Nöbette olması gereken sendin.
Ayrıca nöbette uyumak da yok!
Nöbette üç kişi görüyorum.
Herifin öldüğü gün, nöbette olağandışı bir şey yapıp, yapmadığını sordular.
Bu gece nöbette sen bekliyorsun.
İlk nöbette kim vardı?
Nöbette olman gerekti.
Belki nöbette olması gerekenler biz olmalıyız.
İkinci Kaptan William Murdoch nöbette.
Sekiz adam da nöbette.
Öyleyse-- o gece nöbette miydiniz, Bay.
Ben pazar açılana kadar nöbette kalırım.
pazartesi gecesi nöbette olan seyis Hunter.
Chet geç nöbette.
Eğer prenses yarışmaya katılmayacaksa belki bana nöbette katılabilir.
Birkaç silahlı Sırp nöbette.
Şu an Abraham nöbette ama Sasha dönmemiş
Bir hemşire, bir hekim nöbette iki bilgisayar teknisyeni
İlk nöbeti ben alırım.
Nöbeti ben devralırım.