Примери за използване на Nefret eden на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Simondan özellikle nefret eden biri aklınıza geliyor mu?
Senden nefret eden ilk kız bu değildir kesin.
Senden nefret eden biriyle neden yaşamak istiyorsun ki?
Buraktan nefret eden çok malesef.
Bu şapkadan nefret eden çoktur.
Bulaşık yıkamaktan nefret eden narin hanım için bulaşık makinesi!
Dünya senden nefret eden ve korkan insanlarla dolu.
Ve senden ölesiye nefret eden rahatsız bir oğlun var.
Kimin seni öldüreceği meçhul, seni seven mi, senden nefret eden mi?
Merdümgiriz'' insanlıktan nefret eden kişidir.
Sizden uzun süredir nefret eden birisi.
Sen kes, bebekten nefret eden!
Babandan bizden çok nefret eden kim var?
Barneyyden nefret eden biri suratına her tokat attığında öfkelerinin gücü yüzünden eline gider.
Iki yere de bütün bunları Stussy soyadındakilerden nefret eden seri katilin işi gibi görünmesini sağlamak için delil yerleştirmiş.
Kardeşinden nefret eden, katildir;
Yani bana vampirlerden nefret eden ikinci kişiliğinin elinde tüm vampir soyunu muhtemelen benimkini öldürebilecek bir kazık olduğunu mu söylüyorsun?
St. Marysde büyük bir kabarık elbiseyle sunağın önünde durma fikrinden nefret eden, geçmişte okul bahçesinden tanıdığım erkek Fatma ile ilgili.
Evet, Amerikadan nefret eden eski kaçık bir asker ile arkadaş olmak ister miyim acaba?
Psikiyatrist ile konuşmaktan nefret eden adam bana bir psikiyatrist