Примери за използване на Oturduğumu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Artık nerede oturduğumu bilmiyorum.
Çatı katı dairesinde oturduğumu sanıyor.
Pis bir apartmanın minicik stüdyosunda oturduğumu görmesine izin veremem.
Arkadaşlarıma senin bavulunun üstüne oturduğumu anlatabileceğim! Yeterince ağır değilsin.
Neyin üzeride oturduğumu biliyor musunuz?
Nerede oturduğumu biliyor!
Mesaj panosundaki herkes, birkaç yüz kişi beyin yiyenlerin yanında oturduğumu biliyordu.
Nerede oturduğumu nasıl öğrendin?
Nerede oturduğumu nereden biliyorsun?
Affedersiniz, burada oturduğumu görmediniz mi acaba?
Burada oturduğumu biliyor, değil mi?
herkese bir ajanın karşısında oturduğumu söyleyebilirim.
Gramer okulunda altın tozu olmayan masalarda oturduğumu hatırlamıyor musun?
Ona Dokuzuncu Caddede oturduğumu söylemekle… 453 Doğu Dokuzuncu Caddede oturduğumu söylemek arasında fark var.
O yarı kör portre ressamı kız kardeşim ayaktayken sandalyede oturduğumu farketmemiş, ve şimdi Avrupanın yarısı benim cüce olduğumu düşünüyor.
Birkaç ay önce parlak takım elbiseli eleman ön kapıma geldi bana'' Değerli bir arazi üzerinde'' oturduğumu söyledi.
Neden dizimin üstünde daktiloyla üçüncü kalenin arkasında oturduğumu hiç merak ettin mi?
Dün gece rüyamda Navona Meydanındaki bir lokantada oturduğumu gördüm. Acılı midye çorbası içiyordum sonra da bir tabak oduncu kebabı.
Diyecektim ki… Baban sağ olsaydı ve seninle birlikte oturduğumu görseydi çıngar çıkardı.
Jack Crawforda Hannibal Lecterın kobalt mavisi yemek odasında oturduğumu gösterişli Ledalı bitki bahçesini,