Примери за използване на Saate на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Genelde ben saate baktım, o da beni her şey için suçlayıp durdu.
Saate bayıldım, John.
Saate bak.
Saate bak.
Evet bugun o saate jinekoloğumla randevum var.
Tek bildiğim, bu şeker dijital saate ve bu kral ayakkabılara sahip olduğum.
Bu saate kadar mı?
Saate bakalım ve Paskalya yumurtalarını bulmak için ne kadar süreniz kalmış görelim.
II. Zehra bu saate kadar nerede kaldı acaba?
Saate baktım, öğleni çoktan geçmişti.
Resmen saate tecavüz etmişler.
Saate bağlı olarak, bir ya da pek çok yerde olabilir.
Saate bak!
Yanma hesapları için yarım saate ihtiyacım var, efendim.
Sırtımızın sıvazlanmasına bayılırız. Ve altın saate.
Neredeydin bu saate kadar?
Clark, kalede zamanın farklı ilerlediğini biliyorum ama saate bir baksana.
Prova bu akşam tam 9da yapılacak. O saate kadar öğrenmeniz gerek.
Saate bir bakıyoruz akşamüstü olmuş bile.
Saate bakılırsa bir erkek olmalı.