Примери за използване на Siniri на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Herkes siniri bozuk gibi görünüyor.
Siniri geçecektir.
Belçi̇ka- fransa siniri.
Başlangıçta onlara biraz zayiat verdirirsek Mendunun siniri bozulur.
Galvani, bir kurbağanın belindeki siniri bir elektrik akım kaynağına bağladığında bacağının seğirdiğini gösterdi.
Bedeninizde rastgele büyüyen tümörlere yol açar, ve şimdi, oğlumuz yüz siniri çevresinde büyümüş bir tümöre sahip, ve eğer tümörü çıkarırlarsa, o sinir de mahvolacak.
Bu proteini bir parça omurilik siniri ile biraraya getirirsen kendi küçük'' sinir'' bahçeni bile yetiştirebilirsin.
Onuncu kafa siniri, yeterli güçle tetiklenirse kurban kalp krizine girip ölecektir.
Eğer buz kıracağı sokulduysa ve ondan sonra da oynatıldıysa… orta siniri ve T1 sinir köklerini etkilemiş olur.
Eğer bir daha sigara içersem mahvedeceğim her kan damarını ve siniri görmek istiyorum.
Burada gördüğümüz ise Samin beyninin doğrudan uzantısı olan optik siniri, yani burada aslında onun beynine bakmış oluyoruz.
beynin önemli miktarda siniri ve sinaptik bağlantıyı kaldırmasına yol açıyor.
heyecanı düşünün duygu ya da siniri arzuyla ya da arzusuz.
Yüz sinirine baskı yapıyor. Seğirmenin nedeni de bu.
Takip cihazını kalçandaki sinirlere küçük bir akım verebilecek şekilde yeniledim.
Muhtemelen sinirlerin çalışmaya başlamasından oluyor.
Ve sinirlere hasar vermiş.
Arkadan vurduğun zaman sinirlere hasar verdin galiba.
Optik sinirine baskı yapan bir tümör.
Görme sinirleri ayrılmış.