Примери за използване на Sinsice на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bu aynı zamanda sinsice.
Vicki bardağımı sinsice doldururdu.
Ama bunu yutmayacak kadar zekiydim. Bu yüzden sinsice ona yaklaştım. Sessizce.
Sürekli sizinle uğraşır, ve sinsice size sokulur.
Halledecek onu, çünkü anlarsın işte onunla ilgili sinsice bir şey var elinde.
Sisteminiz biraz sinsice.
Siz pisliklerin etrafta sinsice gezindiğinizi duydum.
Ben sadece girişken olmamaya çalışıyordum… ve'' sinsice'' ile'' girişken'' kelimelerinin yerlerini değiştirmem de büyük bir hataydı.
Amerikan halkına Beyaz Sarayın ne kadar korkmuş ve sinsice hareket ettiğini göstermeliyiz.
Söyleyin, haklısın- geçen gece sinsice sokmadın Bennett Nealyı vurmak için- hala hafta sonu iznini alırsın, değil mi?
Desenli tüylerini kamuflaj olarak kullanarak bölgesinde yavaşça ve sinsice dolanır, bu sayede avına saldırmadan önce ona mümkün olduğunca çok yaklaşabilir.
Bekar kadınlar yazlık evlerde sinsice dolaşıp arkadaşlarının kocalarının penislerini mi görmeyi umuyorlar?
Ama bu sefer, avcı sinsice öbür dişiyi taklit ederek cevap verir.
Detektif Bosch için hiçbir neden yoktu. Sinsice Roberto Florese yaklaştı o gece.
Müttefiklerimize sinsice saldırılar düzenlemek gibi alışkanlıklarımız yoktur,
Madem geri döndün bu pisliklerden sonunda kurtulabileceğim. Sinsice alelacele kaçarken bıraktığın şeylerden.
Hmm. Sinsice, sinsice, sinsice, sinsice, sinsice, sinsice, sinsice, sinsice, sinsice, saklan.
İngilterenin silahlı isyancılar için gönderdiği eğitimcileri‘ sinsice geri çektiğini de yazdı.
Atlas ağının siyasi tartışmayı sinsice etkileme yollarından biri.
şiddetli ve sinsice olduğunu görüyordunuz