Примери за използване на Sormuş на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Sonra diğerine sormuş.
Kaç yaşında olduğunu sormuş muydum?
Sonra Tanrı ona şöyle sormuş.
Sanırım Paul da onlara aynı soruyu sormuş.
Musa Tanrıya sormuş.
Babam bi falcıya sormuş.
İdris babasına sormuş.
Ne arıyorsun hocam diye sormuş?
Amerikalı neden daha fazla denizde kalıp daha fazla balık tutmadığını sormuş.
Sonra da saldırıya uğrayıp uğramadığını sormuş ve şüpheli olup olmadığını.
Kral Lear, kırda Gloucestere sormuş.
Vefat eden Stjepana belki bugün sormuş olsak muhtemelen bu çocuğu çok isterdi.
Ayrıca ailesini de sormuş ve dua ediyor gibi görünüyormuş.
Sonra eve dönmüş ve herkes ona yolculuğunun nasıl geçtiğini sormuş.
Maliyeden gelen iki görevli hesaplarınızı sormuş.
Bir de seni sormuş.
Viet Kong gelip Amerikalıları sormuş.
Tanımadığı bir polisi sormuş, sonra da sizinle konuşmak istemiş.
Sana sormuş olsaydı.
Eğer dün sormuş olsaydın her şey mükemmel diyebilirdim.