Примери за използване на Suda на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Suda onun elbisesini buldular ve aksini gösteren başka bir kanıt yoktu.
Suda denizanaları yüzüyordu….
Ardından suda çıktık, ve kuruduğumuzda herşey normale döndü.
Bu şey suda yaşıyor ama karaya çıkabiliyor ha?
Suda o kadar hızlı değilsin değil mi?
Hafta suda kaldıktan sonra üç İsveçli kız Orru bulmuş.
Suda bulunmuş. Yaklaşık 5 saat önce geldi.
Suda nişancı var.
Fakat suda çok uzun süre kaldıkları için ölüm sebebi bilinemiyor.
Suda savaşmayı pek sevmem.
Sülfatları suda hemen hemen hiç erimez.
Suda ki de ne böyle?
Bizler hem karada hem suda yaşayabilen ve burada konaklayan Triceraquinleriz.
İsanın suda yürüdüğünü biliyorum ama yine de--.
Çocuklara balıklar suda nasıl yüzer?
Suda bir şey yok.
Bir iz yok ama suda geçen süre delilleri yok etmiş olabilir.
İsa suda yürüyor.
Bu sayede suda daha hızlı hareket ederler.
Suda havuç ve kömür de var mı?