Примери за използване на Suyuna на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Direksiyon başında bayılsın diye Hannah, Debin suyuna hap atıp eritmiş.
Sınırsız miktarda içme suyuna izin verilir.
Nüfusun yüzde 18i saðlýklý içme suyuna ulaþamýyor.
Ertesi gün kaynama derecisine kadar ısıtılır ve süzüldükten sonra küvet içindeki banyo suyuna eklenir.
Ben de bu Fransız suyuna zarar veriyorum.
Sen uyurken suikast düzenleyemem veya suyuna zehir katamam.
Ertesi gün kaynama derecesine kadar ısıtılır ve süzülerek, banyo suyuna eklenir.
Biri suyuna ilaç koymuş.
Suyuna biraz uyuşturucu ilaç koydum.
O neşe suyuna senden daha muhtaç bir arkadaşım var.
Suyuna da ihtiyacım var.- Tabii.
Ve suyuna da.
Zemzem suyuna ihtiyacın var.
Medyen suyuna vardığında, orada hayvanlarını sulayan halktan bir grup buldu.
Suyuna biraz atmalısın.
Ben de Elainein köpeğinin suyuna bir kaç damla ondan damlattım.
Mağazadaki tezgahtar suyuna bir kaç damla klor düzenleyici koymuştu.
Çiftçilerin ekinleri için suyuna ihtiyaçları olmasa ona arka çıkmazlar.
Sence içme suyuna mı koyuyorlar?
Sempozyumdaki herhangi biri suyuna zehir katmış olabilir.